Ahenk Bayazıt – Kadınlar 90 Yıl Önce Siyasal Haklarını Kazandı
Türkiye’de kadınların siyasal hak mücadelesi oldukça uzun bir geçmişe sahip. Belediye Kanunu ile belediye düzeyinde (3 Nisan 1930), Köy Kanunu ile muhtarlık düzeyinde (26 Ekim 1933) ve son olarak 90 yıl önce bugün yapılan Anayasa değişiklikleriyle kadınlar milletvekili düzeyinde seçme ve seçilme hakkını elde etti. Bu durum, Türkiye’deki kadınlara seçme ve seçilme hakkının pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmasını sağladı, Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre gibi.
Anayasa’da 5 Aralık 1934’te gerçekleşen bir değişiklikle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Dünyada Kadın Temsil Oranı %26
Ancak günümüzde, kadınların yerel ve ulusal siyasetlere katılımı oldukça düşük durumda. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolar Arası Birlik (IPU) tarafından hazırlanan ‘Siyasette Kadınlar 2023’ haritasına göre, dünya genelinde parlamentodaki kadın oranı %26.5, bakan oranı ise %22.8. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 118 kadın milletvekili bulunurken, erkek milletvekili sayısı 475. Yani meclisin neredeyse beşte biri (yüzde 19.90) kadınlardan oluşmaktadır. Kadın milletvekillerinin dağılımı şu şekildedir: AK Parti 50, CHP 25, DEM Parti 27, MHP 4, İYİ Parti 3, Saadet Partisi 2, DEVA Partisi 4. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde ise 17 bakanın sadece 1’i (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş) kadındır.
Cinsiyet Rolleri
Dünya genelinde, kadınların siyasete katılım oranının düşük olmasının başlıca nedenleri arasında toplumsal cinsiyet rolleri yer almaktadır. Kadın siyasetçiler, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak yasal düzenlemeler eksikliği nedeniyle çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Kadın siyasetçiler, geleneksel cinsiyet rollerine dair baskılar, cinsiyetçi söylemler ve eylemler, itibarsızlaştırma, dışlanma ve ayrımcılığa maruz kalma gibi pek çok zorlu durumla karşılaşmaktadır.
Fırsat Önceliği ve Eşit Haklar
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) tarafından yürütülen siyasette kadınlara yönelik şiddet araştırmaları, toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan ‘eşit haklara sahip olma ilkesi’, ‘olumlu ayrımcılık’, ‘fırsat önceliği’, ‘kota’, ‘eğitimler’, ‘kampanya destekleri’, ‘ayrımcılığa karşı koruma sağlayan yasal düzenlemeler’, ‘fermuar sistemi’ gibi olumlu politikaların anayasa ve diğer yasalar düzeyinde önemli olduğunu vurgulamaktadır.